Ramazan Çadırı’ndaki programda konuşan Karataş, Kuran’ın, aklın mantığın kavrayamadığı konuları da vahiy ile destekleyerek insanlığı aydınlattığına dikkat çekerek, “Kuran, insanlara dünya ve ahiret nizamını haber vermiştir.” dedi.
Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v)’nın 35 yaşındayken bir arayışa girdiğini belirten Karataş, “zalim insanların zulmünden ruhu sıkılıyordu. Kadınların ve insanların pazarlarda köle olarak satılmasına çok üzülüyordu, kız çocuklarının diri diri gömülmesine çok üzülüyordu. Ve ticaretteki o aldatmalar o yolsuzluklar sebebiyle bir arayış içerisine girdi. “İnsanlık ve insanlar böyle olmamalı’ diye düşünüyordu. Bir çıkış arıyordu. Zaman zaman Mekke’ye beş kilometre mesafedeki Hira Mağarası’na giderek bu arayışın cevabını bulmaya çalıştı.” dedi.

‘‘PEYGAMBERİMİZE VAHİY 23 YIL SÜRDÜ’’

Hazreti Muhammed (s.a.v)’in dedesinden öğrendiği usulle yaklaşık beş yıl tefekkür hayatı yaşadığını ifade eden Karataş, gençliğinin, olgunluk döneminin ve yaşantısının pırıl pırıl olduğunu ve asla puta tapmadığını ifade etti. Peygamber Efendimiz (s.a.v) 40 yaşındayken yine bir Ramazan ayında Kadir Gecesi mağarada bulunduğu sırada Cebrail’in yanına geldiğini anlatan Karataş, Kur’an’ın ilk ayetlerinin inişini şu ifadelerle anlattı:“O’nu kucaklayarak nefes alamayacağı kadar sımsıkı sıktı. Bırakınca da “İkra” yani “Oku” dedi. Allah Resulu Aleyhisselatı Vesselam o güne kadar medreseye gitmemişti. Eli hiç kalem tutmamıştı.

O zamanlar da okuma yazma bilenlerin sayısı azdı. Şairler arasında da daha çok sözlü edebiyat vardı. Allah Resulu bu hadise sırasında çok korktu. ‘Ben okuma bilmem, okuyamam’ dedi. Cebrail (a.s.) bir kez daha Allah Resulu Aleyhisselatı Vesselam’ı nefesi kesilinceye kadar sımsıkı tuttu ve ‘Oku’ dedi. O yine ‘Okuma bilmem’ deyince Cebrail (a.s.) okumaya başladı: ‘Oku Yaradan Rabbinin adıyla oku. Allah insanı kan pıhtısından yarattı. Allah’ın adıyla oku. O insana bilmediğini öğretti, kalemle yazmasını öğretti.’ ayetlerini okudu.” Kuran’ı Kerim’in ilk sayfasında Fatiha suresinin bulunduğunu belirten Karataş, ancak ilk gelen ayetin “İkra” olduğunu söyledi. Bu hadisenin ardından Mekke’deki evine dönen Hazreti Muhammed (s.a.v)’in ürperdiğini çok üşüdüğünü anlatan Karataş, eşi Hazreti Hatice ile arasında geçen konuşmayı şu sözlerle anlattı:

Peygamber Efendimiz, yaşadıklarını eşi Hazreti Hatice’ye anlattıktan sonra “üşüyorum üzerimi ört” dedi. Hazreti Hatice de, “Korkma. Allah senin hayrına bir şeyler getirecektir. Sen akrabana duyarlısın, fakir fukaranın yardımındasın. Kimseyi incitmezsin.’ dedi. Karataş, Peygamber Efendimiz’e vahyin 40 yaşından 63 yaşına kadar devam ettiğini anlattı.

‘‘KURAN IŞIK TUTUYOR’’

Karataş, Kuran’ın, eğitim, ticaret ve aile hayatından nefis muhasebesine kadar insanlara her konuda ışık tuttuğunu ve uygulanabilir kuralları getirdiğini belirtti. Kuran’da her insanın sıkıntısına bir çözüm bulacağını vurgulayan Karataş, “Hangi konuda sıkıntıyla karşılaşırsanız Kur’an’ı okuyun size çözümü verir. Bir olayla karşılaştınız canınız sıkıldı, ruhunuz daraldı. Bir çıkış yolu bir aydınlık arıyorsunuz. Kur’an size doğru mu, yanlış mı yaptığınızı bildirecektir. Problemlerin çözümleri mutlaka Kuran’da vardır. Kuran fizik, kimya matematik kitabı değildir. Ancak her ayet ilimlerle birebir örtüşür.” diye konuştu. Rahman Suresi’nden de örnek veren Karataş, bilim adamlarını bile şaşırtan bir olayın Kur’an’da yazılı olduğunu hatırlatarak şöyle konuştu:“İki denizin kavuştuğu yerde, iki deniz birleştiği zaman biz bunların arasına bir perde koyduk’ diyor Allah, ‘iki deniz birbirine kavuşmaz’ diyor. Ben de gittim gördüm. Güney Afrika’da Cape Town şehrin yakınındaki Ümit Burnu’na gittik. Sağdaki Atlas soldaki Hint okyanusu bir yerle buluşuyor. Sağ taraf masmavi iki-üç derece arası sol tarafımızda sarı yeşil 27 derece sıcak. Ve bu iki deniz yüzyıllardır birbirine karışmıyor. Kur’an bunu apaçık söylüyor. Tuzu, tadı, sıcaklığı ve soğukluğu farklı diye konuştu.