Bağcılar Kaymakamı Erdal Çakır seminer öncesi yaptığı konuşmada dünyadaki mevcut yaşam ve hayat standardına bakıldığında bazı şeylerin aritmetik bazı şeylerin ise geometrik arttığını belirterek, “Bilgi dünyada şu ana kadar geometrik artan bir değerdir.” dedi. Bağcılar Belediye Başkan Yardımcısı Yavuz Subaşı da teknoloji çağında emek, sermaye ve toprağın ikinci planda kaldığını belirterek, akıllı belediyecilik, sürdürülebilir belediyecilik derken bilişim belediyeciliğinin ön plana çıktığını belirtti.
Rektör Prof. Dr. Üçtuğ seminerdeki konuşmasına 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün önemine vurgu yaparak başladı. Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı ile ‘birlikte nasıl bir çalışma yaparız’ diye konuşurken üniversitede seminer düzenleme fikrinin ortaya çıktığını anlatan Prof. Üçtuğ, ülkemizde hala cinsiyet ayırımcılığının devam ettiğini belirtti. Hala kadınlara pozitif ayırımcılık yapılma zorunluluğu olduğunu anlatan Prof. Üçtuğ, şunları söyledi:
“Anne kavramını yüceleştiren bir gelenekten geliyoruz. Ancak bu eş olarak düşünüldüğünde aynı algı olmuyor. Annemizi dövmüyoruz ama eşimizi dövebiliyoruz. Toplum olarak herhalde elbirliğiyle aşmamız gereken bir sorun. Bu tür akademiler, etkinlikler ve bilinçlendirmeler kadınlarımızı da güçlendirecek. Hep birlikte kadınlar lehine pozitif ayırımcılığın yapılmadığı günlere kavuşacağız.”
Daha sonra seminerin konusuyla ilgili söyleşi yapan Prof. Üçtuğ, son 30 yılda baş döndürücü gelişmeler yaşandığını ifade etti. Dünyanın başka yerlere doğru ilerlediğini belirten Prof. Üçtuğ, Mezopotamya, Mısır ve Yunan medeniyetinin etkili olduğu dönemlerin ardından Çin, Osmanlı ve Endülüs uygarlıklarının ön plana çıktığını anlattı. O dönemin Avrupa uygarlığının Çin ile ticaret yapabilmek için denizi kullandığını belirten Prof. Üçtuğ, tesadüfen Amerika’nın keşfedildiğini kaydetti. Batı Avrupa’da yeni bir zenginlik oluştuğunu anlatan Prof. Üçtuğ, Osmanlı İmparatorluğu’nun inişe geçtiği dönemde batının da keşifler, Rönesans ve reformlarla geliştiğini anlattı. 18 ve 19. Yüzyılda İngiltere ve Fransa’da bilimin baş döndürücü şekilde geliştiğini kaydeden Prof. Üçtuğ, elektriğin ve mekanik denemelerin yapıldığını söyledi. Hızlı sanayileşmeyle 20. yüzyıla gelindiğini hatırlatan Prof. Üçtuğ, “Sanayi devriminden sonra elektrik devrimi başlıyor. İcatlar ortaya çıkıyor.” dedi.
Çaydanlığın kapağı düşünce buhar enerjisini keşfetti
İskoçyalı mucit James Watt’ın, annesinin çay pişirirken çaydanlığın kapağının buhar basıncıyla fırlaması üzerine çalışarak modern buhar makinesini geliştirdiğini anlatan Prof. Üçtuğ, ardından da enerji gücünün ortaya çıktığını ve kömür enerjisinin kullanıldığını kaydetti. Prof. Üçtuğ, 20.Yüzyıl’da da petrolün ve nükleer enerji gücünün ortaya çıktığını anlatarak, “Elektrik enerjisinin keşfiyle sanayi devrimi başlamıştır. İletişim devrimiyse bilgilerin havadan kablosuz elektromanyetik alanlar aracılığıyla aktarılmasıyla ortaya çıkmıştır.” dedi. 1947’de iletken transistorün bulunmasının teknolojik devrimin dönüm noktasını oluşturduğunu anlatan Prof. Üçtuğ, 1960’larda devasa ilk bilgisayarın ortaya çıktığını ifade etti. Bilgi depolama sisteminin gelişmesine dikkat çeken Prof. Üçtuğ, sözlerini şöyle tamamladı: “1 metrenin milyarda biri boyutunda bir şeyler yapmak anlamına gelen nano teknolojiye geçiyoruz. Nano boyutunda elektronik çipler yapılıyor. Şu anki son gelişmeler bu boyutta. Yakın zamanda klavye ortadan kalkacak. Konuştuğunuz zaman bilgisayar yazacak. Ses ve görüntü işleme konularında müthiş gelişme yaşanıyor. Artık göz bebeğiniz, avucunuz tanınıyor. Şimdi dokunmatik cihazlar ortadan kalkacak. Direk konuşmayı tanıyan bilgisayarlar gündeme gelecek. İnsan beynine yüklenecek çiplerle iletişim sağlanacak.”
Programa İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Yılmaz’ın yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.
