Aydın, programa başlarken çocuklarıyla daha iyi empati kurmalarına ışık tutmak amacıyla annelere etkinlikler yaptırdı.
Hayatın dersten ibaret olmadığını çocuğun psikolojisinin daha önemli olduğunu belirten Aydın, “Çocukların ders çalışmak istememesi doğal bir süreç. Çünkü eğitim sisteminde dersleri sevdirecek ögeler az. Aksine çocuğunuz ders çalışmayı çok istiyorsa bir sorun olduğu düşünülebilir. Ayrıca çocuklar, beyin yapılarının da etkisiyle arzularını erteleme konusunda yetişkinler kadar dirayetli değiller. Bu nedenle oturup ders çalışmak adına oyun oynamayı erteleyemediklerinde daha anlayışlı davranılması gerekiyor. Tabi ki istedikleri kadar oyun oynayamazlar. Orda da bir sınır gerekli. Çocuklar sınır konulmadığı zaman arzularını ertelemeyi de öğrenemez." dedi.
“Kaynananız içeri girer girmez hadi çay demle derse hoşunuza gider mi?”
Aydın, sinevizyon sunumuyla yaptığı konuşmasına şöyle devam etti: “Çocuğunuzun çalışabilmesi için gerekli motivasyon kaynakları vardır. Bunlar aile içi huzur, ebeveynin psikolojik ilgisi, ebeveynin derslere ilgisi, ebeveyn kabulü, ebeveyn sakinliği, ders çalışma ortamı, özgüven ve sorumluluk bilincinden oluşmaktadır. Ebeveynlerin çocuklarıyla oyun oynayarak veya ortak uğraşlar yaparak kaliteli zaman geçirmeleri gerekiyor. Birlikte ödev yapmak kaliteli vakit geçirmek değildir. Okuldan gelince hemen soru yağmuruna tutmayın. Çocuk içeri girince bir soluk alsın. Kaynananız içeri girer girmez hadi çay demle derse hoşunuza gider mi? Annenin biraz ev işlerini bırakıp çocukla ilgilenmesi gerekiyor. Babanın da çocuğunun derse ilgisi önemli. Yapılan araştırmalara göre baba ilgisi ile ders başarısı doğru orantılı. Ancak abartmamak lazım. Ödevleri onun yerine yapmayın. Ekstra alıştırma vermeyin onun öğretmeni değilsiniz. Çocuğun eğitiminde hırs değil azim, ısrar değil hatırlatma önemli. Ayrıca düzenli aralıklarla ödüllendirmelerde bulunun”
Aydın konuşmasını her şeyin derslerden ibaret olmadığını ve hobiler için zaman oluşturulması gerektiğini anlatarak tamamladı.