Gençlerin ruhsal bunalımının altındaki en büyük etkenin “Var olma” çabası olduğuna dikkat çeken Demirci, “Dün olduğu gibi bugünde sosyalleşme ihtiyacımız var. Kendisine olan özgüven ve saygısını sosyal ağda beğenilmek üzerine kuran insan, ilgi görmediği yerde kendisinin hiçe indirgendiği sanısına kapılabiliyor. Özellikle gençlerde bu durumu bariz gözlemleyebiliyoruz. Gençler takdir edilmek, önemsenmek, anlaşılmak ve değer görmek istiyor. Birey olduğunun ve varlığının fark edilmesini istiyor. Bu birçok insan tarafından yaşanan oldukça yaygın bir problemdir” dedi.
“Aileler, ebeveynler ve büyükler olarak dikkat etmeliyiz”
Bu sorunun selamlaşmayla çözülebileceğini dile getiren Demirci, “Selam vermek ikili iletişimi güçlendirir. Birine selam vermek ona değer vermek anlamına gelir. Birbirlerine selam verenler mutlu olurlar, değerli hissederler. İnsanların önemsendiğini bilmeleri onları psikolojik ve sosyolojik olarak da rahatlatır. Günümüzde selamlaşmanın azalması ruh sağlığını olumsuz olarak etkiliyor” şeklinde konuştu.
Çağın gereksinimi olan internet ve akıllı telefonların gençlerin üzerindeki etkisine de değinen Demirci şunları söyledi: “Gençler sevdiklerinden ve çevresinden beklediği ancak bulamadığı ilgiyi sevgiyi bu sanal dünyada arıyor. Bu duyguyu açıkça hissetmek istiyor. Yaptığı bir paylaşımdaki beğeni sayısı arttıkça onun mutluluğu artıyor ancak bu ona gerçek olmayan geçici bir huzur veriyor. Bu beğenilme arzusu onu dönüşü olmayan yanlış yollara saptırabilir. Gençlerle yakından ilgilenmeliyiz ve onları beğendiğimizi takdir ettiğimizi göstermeliyiz. Aileler, ebeveynler ve büyükler olarak dikkat etmeliyiz”