Sempozyumda AK Parti İstanbul milletvekili Hasan Turan, Filistin'in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa, Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, Yurtdışındaki Filistin Alimler Heyet Başkanı Dr. Nevvaf Tekruri, Filistin, Ürdün, Lübnan ve Irak’tan gelen akademisyenler yaptıkları sunumlarla geçmişten günümüze Kudüs’ün önemine, sosyal, kültürel ve eğitim hayatına değindiler.

Oturumlarda söz alanlarca “Kudüs İslam şehri ve Peygamber Efendimizin bize bir emanetidir. ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak ilan etmesine karşı çıkıyoruz. Kudüs’ün İsrail'in başkent olamayacağını dünyaya anlatmak gerekmektedir. Kudüs'ün unutulmasına müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullanıldı. Kudüs’teki zulme ve acıya şahitlik eden katılımcılar, Türkiye'nin Filistin meselesinde gösterdiği tavrını, zulme karşı dik duruşunu memnuniyet verici olarak değerlendirdi. İki gün süren sempozyum sonunda bir sonuç bildirgesi oluşturuldu.

“İşte sonuç bildirgesi”

29-30 Aralık 2018 tarihinde düzenlenen sempozyumun sonuç bildirgesinin geniş özeti şu şekilde:

1- Sempozyumumuz, Kudüs davasına ve Filistin meselesine destek veren Türkiye Devleti, Türkiye Cumhurbaşkanlığı ve Hükümeti ile Türk Milletine ve bilimsel kuruluşlarına şükranlarını arz eder. Aynı zamanda akademik camiaya ve Osmanlı Dönemi’nde Kudüs’te İlmi Hayat gibi önemli bir sempozyuma ev sahipliği yapan FSMVÜ rektörlüğüne, sponsor olan Bağcılar Belediyesine teşekkürlerini bildirir.

2- Sempozyumumuz Türkiye’de Kudüs hakkında yapılan siyasi, ekonomik ve ilmi çalışmaları takdirle karşılamaktadır. Sempozyumumuz Kudüs ve Mescid-i Aksa hakkında ilmi çalışmaların sürdürülmesinin önemini vurgularken; Türkiye’den bu çalışmalara öncülük etmesini beklemektedir. Filistin ve Kudüs konusunda yapılacak çalışmaların en temel kaynakları Türkiye arşivlerindedir. Bu maksatla sempozyumumuz bu konuda çalışma yapan araştırmacıların himayesini talep ederken, Türkiye’nin daha önce olduğu gibi Filistin ve Kudüs meselesinin merkezinde olmasınıdilemektedir.

3- Sempozyumumuza Kudüs konusunda takdim ettikleri bildirileriyle değerli katkılarından dolayı sempozyuma katılan bütün araştırmacılara teşekkürlerini bildirir.

4- Sempozyumumuzun konusu esasında Kudüs’te yaşanan çatışmanın özünü oluşturmaktadır. Bundan dolayı yapılan bütün ilmi çalışmalar Kudüs’ün tarihini ve kimliğini ortadan kaldırmayı amaçlayan Siyonistlere ve onların destekçilerine etkin bir cevap teşkil etmektedir. Nitekim bu sempozyum da çatışmaya karşı duran bir sed niteliğindedir.

5- Sempozyumumuz Kudüs konusunda farklı merkez ve kurumlar tarafından yapılan çalışmaların birleştirilmesini ve mümkünse bir konfederasyon altında toplanmasını önermektedir. Ayrıca İslam ülkelerindeki bütün üniversitelerde Kudüs araştırmalarına önem verilmesi Kudüs’ün tarihinin ortaya çıkarılması konusunda yüksek lisans ve doktora tezlerinin desteklenmesini teklif etmektedir. Teşvik maksadıyla her yıl bir Kudüs Araştırma ödülünün verilmesi ve bunun organizasyonunun da Türkiye’den yapılması teklif edilmektedir.

6- Sempozyumumuz, başta Osmanlı asırlarını aydınlatacak ve Kudüs’ün İslami kimliğini dünyaya tanıtacak çok dilli elektronik ve basılı bir Ansiklopedi yapılması arzusunu ortaya koymaktadır. Bu şekilde, kirletilen Kudüs’ün tarihi mirası ile ilgili gereceklerin bilimsel yollarla ve belgeler ile ortaya konulması mümkün olacaktır. Bu maksatla sempozyum düzenleyicileri her türlü tekliflere işbirliğine hazır olacaklardır.

2020 yılının ikinci yarısında İstanbul’da Kudüs’ün tarihi mirasını ve her yönü ile İslami kimliğinin ortaya konulmasını amaçlayan uluslararası bir sempozyumun yapılması da karar altına alınmıştır.