banner56

Eraslan: “Hz. Hacer’in İbretli Koşusu Mekke Şehrini Kurdu”

Gazeteci-Yazar Sibel Eraslan, bebeği Hz.İsmail ile uzun bir çöl yürüyüşü yaparak hayatta kalma mücadelesi veren Hz. Hacer’in hayatının günümüz kadınları için bir örnek teşkil ettiğini söyledi. Eraslan, “Mekke’deki Merve ve Safa tepeleri arasında en güzel duaları yaparak yedi kere gidip geliriz. Durduğu yerde dururuz, koştuğu yerde koşarız. O’nun bu gayreti o ibretli koşuşu Mekke şehrini kuracaktır.” dedi.

Eraslan:  “Hz. Hacer’in İbretli Koşusu Mekke Şehrini Kurdu”
Bağcılar Belediyesi Kadınlar Akademisi tarafından Kadın ve Aile Kültür Sanat Merkezi’nde düzenlenen programa konuk konuşmacı olarak katılan Eraslan, muhacir “Hz. Hacer”i anlattı.
Hz. Hacer’in bütün kitap sahibi Resullerin büyük annesi olduğunu ifade eden Eraslan, onlardan çıkarılan derslerle Müslümanların geleceklerini kurduklarını ifade etti. Eraslan, “Bin yıl önce onların hayatları öyle bereketli olmuştur ki oradaki ilkeler bugün bizim geleceğimizi kuruyor. Siz içinizde Hz. Hacerleri taşıyorsunuz.” dedi.

Hz. İbrahim’in, dinini anlatmak için mücadele verdiği Babil’in çok zengin bir kent olduğunu anlatan Eraslan, katlarının bulutların üzerine kadar uzandığını belirtti. Eraslan, “Babil asma bahçeleriyle de ünlüdür. İnsanlar bir doyumsuzluk ve nimete küfran içindedir. Her türlü ahlaksızlık yaygınlaşmıştı. Fakirleri, fukaraları gözleri görmemesi için şehrin dışına atıyorlardı. Allah ve peygamberin adını ananları içeri almıyorlar. Başlarında Nemrut isimli kralları vardı. Hz. İbrahim, onları Allah’a ibadet etmeleri için davet etti. Ancak Nemrut O’na savaş açtı.”


Bağcılar Times Haber Merkezi / Birol Can Dede

EN GÜZEL DUALARIMIZI SAFA İLE MERVE ARASINDA YAPARIZ

Nemrut’un, Hz. İbrahim’i ateşe attırdığını anlatan Eraslan, Allah’ın izniyle ateşin gül, odunların da balığa dönüştüğünü ifade etti. Daha sonra Allah’ın Babil’i yerle bir ettiğini söyleyen Eraslan, Hz. İbrahim ile daha sonra evleneceği Hz. Sare’nin ve dinine inananların Kudüs’e gittiğini anlattı. Eraslan, Hz. İbrahim’in Hz. Sare’den çocuğu olmadığını daha sonra genç hizmetkar Hz. Hacer ile evliliğinden Hz. İsmail’in doğduğunu belirtti. “Eraslan, “Hz. Sare Allah’a dua edince Hz. İshak dünyaya geliyor. Daha sonra Hz. Sare, ‘ikimiz burada selamet bulamıyoruz’ deyince Hz. İbrahim, yanına Hz. Hacer ile Hz. İsmail’i alarak yola çıkıyor. Bir süre sonra Hz. İbrahim onları yalnız bırakıyor.

Hz. Hacer bunun Allah’ın bir emri gereği olduğunu anlıyor.” dedi. Bebeğinin ölmemesi için dua eden Hz. Hacer’in, karşılıklı tepeler arasında su ve yerleşim yeri bulabilmek için koştuğunu, bir yandan dağın tepesine doğru koştuğunu ve bir yandan da bebeğini görmek için geri döndüğünü anlattı. Eraslan, “Dağın başında dönüp bebeğine bakıyor. Nefesi daralıyor. Koşarak Merve tepesine çıkıyor. Yine etrafına bakıyor. Kimseyi göremiyor. Yedi kere tepelere çıkıyor iniyor.” dedi. Hz. Hacer’in Allah’a gönülden dua ettiğini de anlatan Eraslan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bir kadının feryadı var. Onun için en güzel dualarımızı Safa ile Merve tepeleri arasında yaparız. O köle pazarında satılan bir köleydi. Eşi tarafından terk edilen bir kadındı. On binlerce yıldır biz Safa ile Merve arasında koşarız. Koştuğu yerde koşarız, durduğu yerde dururuz. O’nun bu gayreti o ibretli koşuşu Mekke’yi kuracaktır.” Bir meleğin
Hz. İsmail’in bir ayağını çöl toprağına vurmasını sağladığını anlatan Eraslan, buradan su çıktığını anlattı. Böylece çölün bağrından zemzem suyunun çıktığını belirten Eraslan, Mekke şehrinin kuruluşunu da şöyle anlattı: “Hem kendisi içiyor hem de bebeğine içiriyor. Kuşlar gelip su içiyor. Bu sırada kuşları takip eden bir kafile Hz. Hacer ile bebeğini fark ediyorlar. Yanlarında vardıklarında, “Kuyu suyunu içmemize izin verir misin?” diye soruyorlar. Hz. Hacer, kendilerine sahip çıkmaları ve korumaları karşılığında izin verir. Mekke şehri böyle kuruluyor. Hz. Hacer’e bir ev yapılıyor ve Hz. İsmail büyüyor delikanlı oluyor. O kabileden bir kızla evleniyor. Böylece sülale ilerliyor.”
 

HZ. HACER’İ ÖRNEK ALALIM

“Hacer” adının oda, göz ve hücre anlamına geldiğini de ifade eden Eraslan, ünlü seyyah İbni Batuta’nın 1200’lü yıllarda Mekke’yi ziyaret ettiğini ve yeşil taşlarla örülü kabirde Hz. Hacer ile Hz.İsmail’in yattığını yazdığını anlattı. Eraslan sözlerini şöyle tamamladı: “Müslümanlar O’nun etrafında dönüyor, O’nun durduğu yerde duruyor ve O’nun koştuğu yerde koşuyor. Hz. Hacer’in mühürleri Mekke’nin her yerinde var.”
Eraslan, davetlilere hitaben, “Hz.Hacer’in hayatını örnek almamız gerekiyor.” dedi.
 

Kaynak:İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner17

banner15

banner11