İslam dünyasının çimentosu olan Hilafetin İngilizlerin eliyle bize heder ettirildiğini öne süren Ağırakça, “Ancak çok şükür 3 Mart 1924’te Hilafet kaldırılmamıştır, sadece Abdülmecid’in görevine son verilerek askıya alınmıştır. Dolayısıyla günü geldiğinde ihya edilmesi mümkündür. Hilafet ümmetin siyasi yapısını ihya edecek son derece önemli bir kurumdur” diye konuştu.
Osmanlı ordusunun, 29 Nisan 1916 yılında İngilizleri yenilgiye uğrattığı Kut’ül Amare Zaferi, Mardin Artuklu Üniversitesi’nde düzenlenen “1.Dünya Savaşı’nda Irak Cephesi Uluslararası Sempozyumunda her yönü ile ele alındı.
Bağcılar Belediyesi, Başbakanlık Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı ve Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörlüğü’nün ortaklaşa düzenlediği ve 2 gün süren sempozyumda 5 ülkeden 33 akademisyen, tarihçi ve uzman bildiri sundu.
Konuşmacılar, Osmanlı arşivlerinin yanı sıra İngiliz ve müttefiklerimiz Almanya, Avusturya ile Bulgaristan arşivlerinde yer alan belgelerle Kutü’l Amare Savaşının bilinmeyen yönlerini ortaya koydu.
Konuşmacılar, Osmanlı arşivlerinin yanı sıra İngiliz ve müttefiklerimiz Almanya, Avusturya ile Bulgaristan arşivlerinde yer alan belgelerle Kutü’l Amare Savaşının bilinmeyen yönlerini ortaya koydu.
Mısır, Irak ve İranlı tarihçiler de kendi kaynaklarında yer alan bilgi ve belgelerle Kutü’l Amare Savaşının aydınlanmasına katkı sundu.
Eş zamanlı gerçekleştirilen oturumların tamamlanmasının ardından kapanış konuşmalarını Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ağırakça, Bağcılar Belediyesi adına da gazeteci-yazar Ekrem Kızıltaş yaptı.
AĞIRAKÇA: TARİHİMİZİN KARANLIK NOKTASI AYDINLANDI
“Kutü’l Amare Savaşı tarihimizin karanlık bırakılan noktalarından biriydi” diyen Rektör Prof. Dr. Ahmet Ağırakça şöyle devam etti:
“Ancak 100. Yılında Mardin Artuklu Üniversitesi’nde gerçekleştirilen sempozyumda, sunulan ilmi verilerle, İstanbul ve Ankara’da yapılan çalışmalarla sadece Türkiye’ye değil bütün dünya halklarına bir mesaj verilmiş oldu; “Osmanlı Devleti 1. Dünya Savaşında bütün cephelerde galip gelmesine rağmen hükmen mağlup sayılarak toprakları pay edildi. Bizi 1. Dünya Savaşına sokan, Almanya’nın peşine takan İttihat ve Terakkiciler yüzünden böyle bir girdaba sokulduk. “
“Ancak 100. Yılında Mardin Artuklu Üniversitesi’nde gerçekleştirilen sempozyumda, sunulan ilmi verilerle, İstanbul ve Ankara’da yapılan çalışmalarla sadece Türkiye’ye değil bütün dünya halklarına bir mesaj verilmiş oldu; “Osmanlı Devleti 1. Dünya Savaşında bütün cephelerde galip gelmesine rağmen hükmen mağlup sayılarak toprakları pay edildi. Bizi 1. Dünya Savaşına sokan, Almanya’nın peşine takan İttihat ve Terakkiciler yüzünden böyle bir girdaba sokulduk. “
HİLAFET İNGİLİZLERİN ELİYLE BİZE HEDER ETTİRİLDİ
Prof. Dr. Ağırakça, eğer Osmanlı Devleti’nin ömrü 625 yıl değil de 650 yıl sürmüş olsaydı, bugün hem dünyanın haritasının farklı olacağını hem de yaşanan bu sıkıntıların olmayacağını öne sürerek, “Çünkü ümmetin çimentosu olan bir kurum devam edecekti. Ümmeti ayakta tutan Hilafet kurumunun devam etmesiyle de Batı emperyalizmi bizi birbirimizden bölüp parçalayamaz bölük pörçük 50 tane devlet çıkaramazdı. İslam dünyasının çimentosu olan bu kurum maalesef İngilizlerin eliyle bize heder ettirildi. Ancak çok şükür kanun kaldırılmış değildir, sadece askıya alınmıştır. 3 Mart 1924’te Hilafet kaldırılmamıştır, sadece Abdülmecid’in görevine son verilmiştir. Ogün için başta Atatürk olmak üzere Meclis’te bulunanların tümünün aldıkları bir karardı bu. Ve dolayısıyla ümmetin çimentosu olan bu kurum bir gün günü geldiğinde ihya edilmesi mümkündür. Hilafet ümmetin siyasi yapısını ihya edecek son derece önemli bir kurumdur.” diye konuştu.
KUTÜ’L AMARE 100 YIL SONRA BİZİ YENİDEN UYANDIRDI
Tarihçiler ve akademisyenlerin sürekli çekingenlik göstermeleri halinde tarihin aydınlanamayacağını öne süren Ağırakça şöyle devam etti;
“İşte Kutü’l Amare 100 yıl sonra bizi sanki yeniden uyandırdı. Kutü’l Amare İslam dünyasının tarihini yeniden yazması için bir fırsat oldu. Prof. Dr. Ağırakça bu cümlelerini Iraklı konuşmacılar için Arapça ifade etmesi üzerine Iraklı tarihçiler ayakta alkışladı.
“İşte Kutü’l Amare 100 yıl sonra bizi sanki yeniden uyandırdı. Kutü’l Amare İslam dünyasının tarihini yeniden yazması için bir fırsat oldu. Prof. Dr. Ağırakça bu cümlelerini Iraklı konuşmacılar için Arapça ifade etmesi üzerine Iraklı tarihçiler ayakta alkışladı.
29 NİSAN MİLLİ BİR BAYRAM OLARAK KUTLANMALI
Şimdilik bu zaferin Irak’ın Kut şehrinde değil de Kut’a en yakın Mardin ilimizdeki üniversitede gerçekleştirilen sempozyumda ele alındığını kaydeden Prof. Dr. Ağırakça, “Şöyle bir tarih yazılsın istiyorum;
Kutü’l Amare, İslam Dünyasının 21. yüzyılda yeniden harekete geçtiği bir ilk muharip gün kabul edilsin. Buradan da Parlamentoya, Hükümete bir mesaj gönderiyoruz; nasıl ki 29 Ekim ve 18 Mart kutlanıyorsa bundan sonra 29 Nisan da devlet erkanı seviyesinde milli bir bayram olarak kutlanmalı.”
Şimdilik bu zaferin Irak’ın Kut şehrinde değil de Kut’a en yakın Mardin ilimizdeki üniversitede gerçekleştirilen sempozyumda ele alındığını kaydeden Prof. Dr. Ağırakça, “Şöyle bir tarih yazılsın istiyorum;
Kutü’l Amare, İslam Dünyasının 21. yüzyılda yeniden harekete geçtiği bir ilk muharip gün kabul edilsin. Buradan da Parlamentoya, Hükümete bir mesaj gönderiyoruz; nasıl ki 29 Ekim ve 18 Mart kutlanıyorsa bundan sonra 29 Nisan da devlet erkanı seviyesinde milli bir bayram olarak kutlanmalı.”
“YENİ NESİL SEBEBİ BİLMELİ ”
Ağırakça, Kutü’l Amare savaşı ile ilgili yeni neslin; İngilizlerin oraya bizim topraklarımızı işgal etmek, bizim petrolümüzü, bizim gazımızı ele geçirmek, bizi parçalamak üzere geldiğini bilmesi gerektiğini vurguladı.
Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan da tebliğlerin en kısa zamanda kitap haline getirilerek yeni nesillere aktarılacağını ifade etti.
Gazeteci Ekrem Kızıltaş da, emperyalist devletlerin gittikleri her yerleri sömürürken, Osmanlı Devleti’nin ise gittiği yerlere hizmet götürerek ihya ettiğini söyledi.
Güncelleme Tarihi: 06 Mayıs 2016, 15:03
