İftardan sonra ise Bağcılarlılar, Ramazan etkinliklerinin düzenlendiği 15 Temmuz Demokrasi ve Milli İrade Meydanı’na gitti. Her akşam alanında uzman bir ismin ağırlandığı kültür programına dün akşam mutasavvıf yazar Ömer Tuğrul İnançer misafir edildi. İnançer, “Yolumuzu aydınlatanlar ve örnek şahsiyetler” konulu bir konferans verip kendisini dinleyenleri bilgilendirdi.
İnsan olmanın ve kul olmanın tanımını yaparak konuşmasına başlayan İnançer, “İnsanlar anne babadan doğmakla insan olmazlar. İnsanlık irade ile doğru fiiller işleyerek kazanılan yüksek bir mevkidir. Eğer doğmakla olsaydı o zaman Ebu Cehil de günümüzün misaliyle FETÖ de insan olurdu. Bizim değerlerimiz irademizle seçtiğimiz doğru yol ve doğru fiillerle oluşur. Elbette nefis sahibiyiz ve nefsimize kul olursak Allah’ın kulu olmaktan düşmüş oluruz. Her insan Allah’ın kulu değildir. Nefsinin kulu olanlara Allah’ın kulu denmez. Çünkü kul olmak iradi bir fiildir, iradeyle olunur. Biyolojik hadisenin vesilesiyle doğmak, insan olmak için yeterli olamaz. İnsandan kasıt bir tane, o da Peygamber Efendimizdir. Diğer insanlar ona ahlaken ve davranış biçimi olarak yaklaştıkları kadar insan haysiyeti kazanırlar” dedi.
Peygamber şirki Allah şirkinden gayrı değildir
Hz. Muhammed (S.A.V) efendimizden başka yolumuzu aydınlatacak kişi olmadığına dikkat çeken İnançer, yolumuzu aydınlatanlar hakkında şunları söyledi: “Bizim dünyamızı da ahiretimizi de ebedi hayatımızı da aydınlatacak olan yalnız Muhammed Mustafa efendimiz hazretleridir. O enterkonnekte sistemdir. Ondan enerji alabilecek temizliğe yükselebilen kişiler, kendi miktarlarınca aydınlığa katkıda bulunurlar. Büyük ampul çok aydınlatır küçük ampul az aydınlatır ama karanlıkta kalmayız. Ama işi ampulden, elektrik tesisatından bilmeyelim. Vasıtayı hakikatten ayırmayı öğrenelim. Eğer efendimizden gayri bizi aydınlatacak olan var olduğunu kabul edersek Efendimiz hazretleri hakkında şirke düşmüş oluruz. Peygamber şirki Allah şirkinden gayrı değildir. Resulü Ekrem Efendimize beşeri gözle çıplak gözle gözünüz kamaşmadan bakmak mümkün mü? İşte bizim bakabileceğimiz hale indirgeyenlere yolumuzu aydınlatanlar diyebiliriz. Onların hepsinin ana aydınlığının efendimizden gelme olduğunu, onların aydınlığının bir yansıtma olduğunu bileceğiz. O zaman yolumuz aydınlanır, doğru yola gideriz ve tökezlemeyiz.”
